6 Ekim 2009 Salı
Vecizeler 2.0
04.10.2009 tarihli Futbolig programından
30 Eylül 2009 Çarşamba
CSKA Moskova:2 Beşiktaş:1
Bu maçı tek bir kelime ile özetlemek gerekirse "Ruhsuz" cuk oturur diye düşünüyorum.Ne Beşiktaş'ta ne CSKA'da ne tribünlerde ne İlker Yasin'de ne de maçın genelinde "ruh" yoktu.Noatsamisa'nın değişiyle Tabata-kun bu takımın 10,5 numarası değil mi?Hadi hafta içinde kötü performans gösterdi diye oynamadı diyelim 2-0 dan sonra da en azından 20 dakika oynayamazmıydı?Beşiktaş (hafta sonu maçı olmadığına göre) 1,5 haftadır bu oynanan oyunu mu planlamıştı?Holosko diğer takım arkadaşlarından çok daha kötü mü oynuyordu ki ilk yarı bitmeden kenara alındı?Hepsine eyvallah diyelim de takımın bu "ruhsuz"luğunu bozacak,tırmalayacak,boğuşacak,kendini paralayacak bir insan evladı da çıkmayacak mı?Beşiktaşlı arkadaşlara bu sezon Allah sabırlar versin...
İlker Yasin'e de bir parantez açmadan geçmek istemiyorum.Spikerlik hayatındaki en "ruhsuz" maçı anlattı herhalde.Acaba hastamıydı veya bir yakınını mı kaybetti diye düşündüm bütün maç boyunca.Öylesine vurdumduymaz ve heyecansızdı ki sanki Beşiktaş maç başlamadan 2-0 yenikmiş gibiydi.Beşiktaşın nadir gol pozisyonlarında bile sesinde birazcıkta olsa bir heyecan kıpırtısı duyamadık.Bütün maç monoton bir ses tonu ve uzun sessizlikler eşliğinde geçti.Yazık...
"Pippo"
Filippo İnzhagi'nin ismi geçen haftaki Gol programında Güntekin Onay'ın ağzından şu şekilde döküldü "Bundan 5 sene önce de 7 sene önce de Inzaghi Milandaydı ve yedekti ya"
Güntekin Onay söylediklerinde bence de haklı zaten o sırada Milan'ın birkaç sezon önce başlayan ve bu sezon da devam eden içler acısı hali masaya yatırılıyordu,yani amaç İnzaghi'yi yermek değil Milan yönetimini eleştirmekti.Peki "Pippo" 2001-2002 sezonunda 41 milyon euroya geldiği ve 169 maçta 72 gol attığı takımında yeterli katkıyı yapabildi mi yoksa sırf İtalyan olduğu için bizim çocuk muamelesi mi gördü?
Bakalım "Pippo" Milanda hangi golcüleri eskitmiş;
2002/2003 sezonunda Jon Dahl Tomasson
2004/2005 sezonunda Hernan Crespo
2005/2006 sezonunda Alberto Gilardino, Christian Vieri ve Amoroso
2006/2007 sezonunda Ronaldo ve Ricardo Oliveira
2008/2009 sezonunda Andriy Shevchenko
transfer edilmiş fakat hiçbiri takımda tutunamayarak birkaç sezon sonunda (hatta bazıları hemen o sezon içinde) başka takımlara transfer olmuşlar.2001'den beri sadece "Pippo" orada kalmış,oynamış,gol atmış ve mücadeleden hiç kaçmamış.Hala daha 36 yaşındaki "Pippo" sonradan oyuna girse bile herşeyini vererek,sonuna kadar mücadele ederek gol arıyor.Saygı duymamak imkansız....
25 Eylül 2009 Cuma
Peter Crouch ne yaptın sen!?
22 Eylül 2009 Salı
Diego Keyifte!
Diego'nun keyfini hiçbir şey bozamaz!
O İtalya'ya; kralların,kraliçelerin kaldığı ultra lüks Palace Oteline kilo probleminden kurtulmaya gitmiş.Kız arkadışıyla gününü gün ediyor!
Bugünü saymazsak maçlara 17 gün kalmış.Biraz erken belki ama (dereyi görmeden paçaları sıvamış gibi olacağız belkide) Arjantinlilere ve Arjantin milli takımını Dünya kupasında görmek isteyenlere şimdiden geçmiş olsun...
Vayyy Be!!!
15 Eylül 2009 Salı
Takımların Malzeme Sponsorları #5: Almanya
13 Eylül 2009 Pazar
Vecizeler 1.0
Hesap Hatası
12 Eylül 2009 Cumartesi
İspanya'yı yendik...Sonunda!
- Bir kere çok şanssızdık ve maç içinde top hiç bizi sevmedi
- Ersan sessiz sedasız yine en skorer oyuncumuz oldu (15 sayı)
- Hidayet'in sakatlığı sonraki maçlar için sorun teşkil ediyor ama bugün de çok fazla bir katkı veremesede kazanmayı bildik
- EuroBasket resmi sitesi maçın kahramanı olarak Ömer Aşık'ı seçmiş bence de Gasol'e karşı mükemmele yakın oynadı
- Semih, Polonya maçından sonra bu maçta da gerçek kalitesini ortaya koyabildi ve galibiyete büyük katkı sağladı
- Maç içinde çeyrek başlangıçlarımız (son çeyrek hariç) bir hayli kötüydü."Bakalım İspanya ne yapacak ona göre pozisyon alırız" der gibi bir görüntü.
Bugünkü mücadele gücümüz hiç olmadığı kadar iyiydi ki bunun için Tanjevic ve teknik ekibe teşşekkür etmeliyiz.Bundan sonra Sırbistan yada Slovenya'dan birini daha yenebilirsek grup liderliği garanti olur bence.Futbolda herhangibir şekilde pekte fazla zorlayamadığımız,son dakika golleriyle yenildiğimiz İspanyadan potada intikamımızı aldık...Sonunda..
10 Eylül 2009 Perşembe
Avrupada Geçen Yüzyılın En İyi Takımı
IFFHS (Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu) geçtiğimiz yüzyılın en iyi 200 takımının sıralamasını yapmış.Bu listeye göre Avrupada geçen yüzyılın en iyi takımı 563,5 puanla Real Madrid olmuş.Real Madrid'i 466 puanla Juventus ve 458 puanla Barcelona takip ediyor.İlk 10daki diğer takımlar ise 4.Milan 5.Bayern Munchen 6.İnter 7.Ajax 8.Liverpool 9.Benfica 10.Anderlecht.İşin ilginç kısmı ise Manchester United'ın 11. sırada olması. Sıralamaya Türkiye'den Galatasaray (57 puanla 60.) ve Fenerbahçe (5 puanla 185.) girmiş.Puanlama sistemi ise şöyle;
Şampiyon Kulüpler Kupası & Şampiyonlar Ligi:
Galibiyet 8 puan
Beraberlik 4 puan
Yanilgi 0 puan
Fairs Kupası & UEFA Kupası:
Galibiyet 6 puan
Beraberlik 3 puan
Yenilgi 0 puan
Kupa Galipleri Kupası:
Galibiyet 5 puan
Beraberlik 2,5 puan
Yenilgi 0 puan
Mitropa Kupası & Copa Latina:
Galibiyet 4 puan
Beraberlik 2 puan
Yenilgi 0 puan
Avrupa Süper Kupası:
Galibiyet 6,5 puan
Beraberlik 3,25 puan
Yenilgi 0 puan
Alo Bosna...Çık Aradan...
9 Eylül 2009 Çarşamba
2010 Mercedes-Benz SLS AMG
Ankaragücüspor
8 Eylül 2009 Salı
Flashbacks #1: AC Milan:5 Real Madrid:0
Milan Vs Real Madrid 1989 - Awesome video clips here
7 Eylül 2009 Pazartesi
Futbolig: Futbol Fıkraları! Continues
Geçen hafta Futbolig programının Bursasporlu Sercan'ın Fenerbahçe'ye transferi hakkındaki yorumlarımızı yazmış ve doğru olmayan bu haber için bir sonraki programda özür dileyecekler mi acaba diye sormuştuk.Bu konudaki tutumlarını merak ettiğim için yine ekran başına geçtim ve beklemeye başladım.Milli takımla ilgili konuşmalar bittikten sonra Sercan'ın babasıyla yapılan tele-röportaj verildi arkasındanda sıra geçen programdaki yanlış habere geldi.Peki ne dedi Futboligciler?
"Haberimiz yanlışmış özür dileriz" mi?
Hayır!
Bunun yerine ne yaptılar peki?
Kıvırdılar!Evet evet Kı-vır-dı-lar!,
Nasıl mı?
Efendim yaptıkları haberin kaynağı Bursa marmara tvden Sercan'ın babasının tanıdığıymış.O kişi de bu haberi Sercan'ın babasından almış ama Pazartesi olunca iş bozulmuşmuş.
Türkiyenin büyük kanallarından birinin Futbol programı Bursaspor kulübüne veya Fenerbahçe Kulübüne yada Sercan'ın babasına,menajerine,antrenörüne teyit ettirmeden şaaaak diye ekranın alt kısmına "Sercan Fenerbahçeli oldu" mealinden bir yazı dayayıp,tüm gece yaptıkları haberle övündükten sonra haber doğru çıkmayınca aslında öyle değildi de böyleydi diye kıvırıyor.
Birde Ertem Şener,Sercan'ın babasının telefonda "evet o akşam anlaşmıştık ama sonra transfer olmadı" lafından sonra "evet,aslında bizim haberimiz doğruydu" demez mi!!
İnanılmaz!!!
Not: Geçen haftaki yazıda programın kadrosundan bahsederken biraz haksızlık yaptığımı farkettim.Cem Dizdar ve Bilgin Gökberkten özür diliyorum.Programın kalitesini arttırmaya çalışıyorlar fakat ne zaman söz alsalar (özellikle Bilgin Gökberk) Ertem Şener bir şekilde laflarını ağızlarına tıkayıveriyor.
6 Eylül 2009 Pazar
Wladimir Klitscho Ne Zaman Ringe Çıkacak?
Bilindiği üzere Wladimir Klitschko'nun unvanlarını korumak için önünde bekleyen iki rakip var. Bunlar, Eddie Chambers ve Aleksander Povetkin. Bu iki rakip içerisinde ilk olarak bu şansı yakalayacak olan ise Eddie Chambers olacak. Ancak, 2009 yılının son aylarında yapılması beklenen karşılaşma ise önümüzdeki yıla kaydırılmıştı. Bunun nedeni ise Wladimir Klitschko'nun yaşadığı sakatlığın yanısıra yayıncı kuruluşun ayıracağı bütçe konusunda yaşanan sıkıntılar olarak yansıtılmıştı. Bakın küçük Klitschko bu konuda neler söylemiş:
'' HBO Ücretler konusunda ciddi anlamda problemler yaşıyor. Buna karşılık ise bizim fikstürümüz hala geçerlidir. Yine buna dayanarak şunu söyleyebilirim ki, ben ve ağabeyim Vitali'nin karşılaşmaları Amerika'da ki açık kanal ESPN'den izleyicilere ulaşmakta. Dolayısı ile parasal açıdan bir sıkıntı söz konusu değildir. Sonuçta biz bu karşılaşmaları 100'den fazla ülkeye pazarlıyoruz. Bunu seyircilerimiz için sunuyoruz. Senelerdir bizim karşılaşmalarımız Amerika'da paralı kanallardan yayınlanmkata idi amaartık Dünya üzerindeki birçok taraftar karşılaşmalarımızı izleme fırsatını elde edecek. ''
Valentino Rossi
Komik,eğlenceli,sempatik ve çooook başarılı bir sporcu Valentino Rossi.Az önce biten Misano pistindeki yarışta da bu özeeliklerinin hepsini tekrar gösterdi.Geçen haftaki İndianapolis yarışının 9. turunda düşerek yarış dışı kalmıştı Rossi.İşte bu düşüşten sonra Misano pistine kendisiyle dalga geçen ve ön tarafında Shrek'ten tanıdığımız eşeğin resmi, arka tarfında ise The Donkey (bilmeyenler için not: Rossi'nin lakabı The Doctor)yazan kask ile geldi ve tüm moto gp severlerin yüzlerine bir gülücük oturtmayı başardı.
5 Eylül 2009 Cumartesi
Şokker!
Amerikan futbolunun ortaya çıkışıyla ilgili ise Bibilgi'de "İlk defa 1872 yılında Amerikanın Harvard Üniversitesinde oynandı." yazmakta.
Bunları yazmaya pek de gerek yoktu sanırım fakat ansiklopedik bilgiler de beni desteklesin diye yazdım, yani kafadan attığım düşünülmesin.Yukarıdaki bilgilerden de görüldüğü gibi futbol oyunu 17. yüzyıldan beri oynanan bir oyun olmasına karşın Amerikan futbolu ise sadece 100 yıldan biraz fazla bir süredir oynanmakta.Peki bu Amerikalı arkadaşlar football (ayaktopu) ismini alıp kendi türettikleri oyuna nasıl vermişler acaba!?Şöyle olmuş olabilir mi?
-Merhaba Maykıl
-Merhaba Corc.Nasılsın?
-İyiyim Teşekkürler.Sana bir konudan bahsetmek için gelmiştim.
-Nedir?
-Dün Harvard'daki arkadaşlarla yeni bir oyun yarattık.Rugby benzeri fakat ondan daha eğlenceli.
-Hmmm.Nasıl oynanıyor peki?
-Anlatmak uzun sürer,bugün tekrar oynayıp kuralları tartışacağız.Hadi sende gel.
-Tamam
............
-Gerçekten çok beğendim Corç.
-Teşekkürler.
-Oyuna ne isim verdiniz?
-Ayaktopu dedik
-Ayaktopu mu?Zaten bu isimde bir oyun yok mu Dünyanın diğer bölgelerinde?
-Var ama olsun.Biz Amerikayız,kabul ettiririz onlarada.
-E diğer oyuna ne diyeceğiz?
-Onu da düşündük ve Şokker demeye karar verdik
-Peki
diye mi gerçekleşmiştir!? Amerikan Futbolunda tüm maç boyunca ayakla o eliptik topun biraraya geldiği durum sayısı herhealde onbeşi geçmez.Gerçek futbolda ise maçın %95'inde top ayaklarda dolaşıyor.Nereden bakarsanız bakın fubol'a "amerikancada" soccer denmesini haklı kılacak bişey yok.
3 Eylül 2009 Perşembe
İtalya'nın Özgür Takımı
Takımların Malzeme Sponsorları #4: İtalya
Pocket Retro Game Emulator
2 Eylül 2009 Çarşamba
Fifa Dünya Sıralaması: 2 Eylül 2009
1. Brezilya 1604
2. İspanya 1588
9. Hırvatistan 1101
10. Fransa 1040
14. Avustralya 907
17. Portekiz 880
20. Fildişi Sahilleri 852
22. İsrail 844
25. Ukrayna 829
27. Türkiye 826
28. Uruguay 820
31 Ağustos 2009 Pazartesi
Karikatür #1
Usain-Ronaldo Kardeşliği
Futbolig: Futbol Fıkraları!
29 Ağustos 2009 Cumartesi
Rafinha Münih'e mi?
28 Ağustos 2009 Cuma
Eski Fransız Yeni Togolu
Yeni Fifa regülasyonlarından sonra özellikle göçmen oyuncusu bol olan ülkelerde yaprak dökümü başladı.Bunun en son örneği Monaco'nun genç orta saha oyuncusu Serge Gapke.Togolu göçmen bir ailenin oğlu olan Gapke Fransada doğdu ve futbola da burada,Monaconun genç akademisinde başladı.Yetenekleri keşfedildikçe ilerleme kaydetti ve Monaconun as takımında oynarken aynı zamanda Fransa U21 takımında da forma giydi.Fakat Gapke bundan sonra Fransa değil Togo milli takımında oynayacak.Genç oyuncu "Adebayor ile konuştuktan sonra kararımı verdim" demiş ve bundan sonraki rengini belli etmiş.Gapke kararını verirken Togo milli takımının iyi bir takım olup 2010'daki Dünya kupası finallerine katılma şansının da yüksek olmasının da önem arzettiğini söylemiş.
Fransa'daki yaprak dökümü sadece Gapke ile sınırlı değil.Daha Stephane Bassong'ta Fransa U21 takımında oynadıktan sonra Kamerun milli takımına gitmeyi tercih etmişti.Bu iki futbolcuyla beraber Laziolu orta saha oyuncusu Mourad Meghni (Cezayir) ve Valenciennesli forvet Mamadou Samassa (Mali) da Fransa'yı terkedenlerden.
Takımların Malzeme Sponsorları #3: İspanya
Real Madrid - Adidas
Sevilla - Joma
Valencia - Kappa
Atletico Madrid - Nike
Villareal - Puma
Athletic Bilbao - Umbro
Deportivo La Coruna - Lotto
Getafe - Joma
Espanyol - Uhlsport
Real Zaragoza - Adidas
Almeria - Uda
Racing Santander - Joma
Real Valladolid - Puma
Osasuna - Diadora
Mallorca - Real
Malaga - Umbro
Sporting Gijon - Astore
Tenerife - Puma
Xerez - Legea
Müthiş Fikir!
Singapurdaki Royal Plaza On Scotts otelinin baş aşçısı yanına 6 yardımcı aşçı,2 sanatçı,2 tekniker,2 mutfak çalışanı ve 5 gönüllüyü alarak resimde gördüğünüz ekmekten gerçek boyutlu Formula 1 aracını yapmış.Bunun için 22 farklı çeşit ekmek kullanılmış.Ayrıca bu eser! Asya kıtasının ekmekten yapılmış en büyük aracıymış.Allahım bu adamların başka işi yok mu acaba!? Ekmekten F1 aracı müthiş fikir!
Sıktın artık!
26 Ağustos 2009 Çarşamba
Kendini tanımak
Casillas: Kalede pek iş düşmedi ama yine de kalitesini kanıtladı.
Albiol: Defanstaki liderlik becerilerini gösterdi,herzaman doğru yerlerde pozisyon aldı ve defansı çizgi halinde tutmasını bildi.
Garay: Arjantinli savunmanın ortasında kendinden emin gözüktü.Mükemmel bir gol atabilirdi fakat direk buna izin vermedi.
Marcelo: Özellikle defansta büyük bir hızla gelişmekte olduğunu gösterdi.Hücumda ise her zamanki gibi iyi bir performans sergiledi ve Benzema'nın ilk golünde asistini yaptı.
Arbeola: Kanadında yorulmadan ileri-geri çok iyi çalıştı.Gol şasını da yakaladı fakat vuruşu direkte patladı
Lass: Fransız her zaman yüksek performans sergiliyor.Sürekli defansif becerilerini övmemize rağmen onda daha fazlası olduğunun da farkındayız.Oyunun dengesini koruyor ve Xabi ile Kaka'ya daha rahat ileri çıkabilemeleri için imkan sağlıyor.Bir de ceza sahası dışından bir golü var ki muhteşemdi.
Xabi Alonso: Basklı futbolcu her durumda basit ve etkili bir şekilde oynuyor.Oyunun temposunu da rahatça ayarlayabiliyor.
Ronaldo: Portkizli yıldız takım arkadaşlarıyla uyum içerisinde gözüktü.Takıma kısa zamanda daha da alışacaktır.Üçüncü asisti de bu futbolcudan geldi.
Kaka: Real Madrid ofansına zerafet ve doğru karar yetisi kattı.Takım o etraftayken daha iyi bir futbol ortaya koyuyor.
Raul: Kaptan her zamanki gibi rosenborg savunmacılarına baskı yaptı,top kazandı,orta sahadaki arkadaşlarına yardım etti ve doğru yere doğru zamanda pas atmasını bildi.Golünü de attı tabii
Benzema: Maçın adamıydı.Farklı özelliklerini gösteren iki şık gol attı.
Granero: İkinci yarıda oyuna girerek kalitesini gösterme şansı buldu.Raul'un golünde korneri atan futbolcuydu.
Pepe: Orta sahada oynadığı birkaç maçtan sonra tekrar defansa geri döndü.Rosenborg forvetleri ona pekte sorun çıkarmadılar.
Higuain: İkinci yarının ortalarında oyuna girdi,gol şansı da yakaladı ama başaramadı
Robben: Hollandalı futbolcu her zaman karşı takım için bir tehlike olmuştur.Maç boyunca açık alanlar yaratıp o büyük hızı ile pozisyonlar yakalamaya çalıştı.
Drenthe: Marcelo'nun yerine girdi ve tekrar sol beke dönmüş oldu.Birkaç kez ileri çıkış yaparak rakip defansa sorun yarattı.
Guti: Kaka'nın yerine oyuna dahil oldu.Birkaç ara pası yolladı ve ortasahayı yönetti.
Nistelrooy: Onu sahada sağlıklı görmek çok güzeldi.
25 Ağustos 2009 Salı
Takımların Malzeme Sponsorları #2: Türkiye
Beşiktaş - Adidas
Galatasaray - Adidas
Trabzonspor – Nike
Kayserispor – Adidas
Sivasspor - Adidas
Bursaspor – Puma
Gaziantepspor - Diadora
İstanbul B.Belediyespor - Nike
Ankaraspor - Nike
Denizlispor - Lescon
Gençlerbirliği - Lotto
Eskişehirspor - Puma
Ankaragücü - Lotto
Antalyaspor - Puma
Manisaspor - Lescon
Diyarbakırspor - Lescon
Kasımpaşa - Lotto
Souleymanou Hamidou
24 Ağustos 2009 Pazartesi
Steve Zakuani
Takımların Malzeme Sponsorları #1: İngiltere
Arsenal - Nike
Chealsea - Adidas
Man. Utd. - Nike
Liverpool - Adidas
Man. City - Umbro
Tottenham - Puma
Everton - Le Coq Sportif
Aston Villa - Nike
West Ham - Umbro
Sunderland - Umbro
Fulham - Nike
Blackburn - Umbro
Bolton - Reebok
Portsmouth - Canterbury
Hull City- Umbro
Stoke City - Le Coq Sportif
Birmingham - Umbro
Wolverhampton Wanderers - Le Coq Sportif
Burnley - Errea
Ricardo Vaz Te Gaziantepsporda mı?
Lescott deal agreed
Böyle yazmış Man. City resmi internet sitesine bizde böylece uzayıp giden "transfer olacak mı olmayacak mı" tartışmalarından kurtulmuş olduk.Sky Sport News'e göre 28 milyon euro ödeyeceklermiş.Böylece 2006'da 2 milyon pound'a geldiği Everton'a yaklaşık 25 milyon euro bırakarak gidiyor başarılı defans oyuncusu.(2M£ yaklaşık 3M euro ediyor sanırım)Hayırlı olsun.
23 Ağustos 2009 Pazar
Yalanlama mı acaba?
"Kulübümüzün Bursaspor'lu Sercan Yıldırım ile ilgili herhangi bir transfer çalışması yoktur. Ne yazık ki bazı menajerler hem kamuoyunu yanıltmakta hem de basın yayın organlarını, kamuoyunu yanlış yönlendirmek için kullanmaktadırlar.Sercan Yıldırım'ın transferi ile ilgili yaklaşık 2 ay önce Bursaspor Kulübü Başkanı Sayın İbrahim Yazıcı ile bir görüşme yapılmış fakat sayın Yazıcı, Sercan Yıldırım'ı Avrupa da bir kulübe transfer etmeyi düşündüklerini ve Türkiye'de herhangi bir takıma satmayı planlamadıklarını ifade etmiştir. Bu yanıt üzerine Sercan Yıldırım'la ilgili herhangi bir çalışmamız olmamıştır. Çeşitli basın organlarında yazıldığı gibi (bugünkü Hürriyet, Sabah, Habertürk, Takvim, Fotomaç gazeteleri) Kulübümüzün Sercan Yıldırım için Bursaspor'a para artı futbolcu teklifi söz konusu değildir. Bu tür haberler spor kamuoyunu yanlış bilgilendirmektedir.Basın yayın organlarının bu konuda daha dikkatli olmasını bekliyoruz."